bugün
yenile
    1. 11
      +
      -entiri.verilen_downvote
      hayır, dostum. ben en acıklı anlarda bile güldürücü sözler bulabilen bir insanım. kendime acımam yoktur. -tutunamayanlar tanım: karakterimizi yansıttığını düşündüğümüz kitap alıntılarıdır. genelde bu kısımların altını çizeriz. bazen de kıyamayız çizmeye. aklımıza yazarız.
    2. 9
      +
      -entiri.verilen_downvote
      sanırım bu başlığın müdavimi olacağım, az önce notlarımı karıştırdım ve on beş dakikadır hangisini yazsam diye düşünüyorum. neyse ilki zülfü livaneli'nin kardeşimin hikayesi kitabından yapayım bari; "onu bekliyorum, evet, her gün, her an bekliyorum ama tuhaf bir bekleyiş bu. umutlanmadan, hatta sanki hiç önemsemeden bekliyorum. bir üzüntü hissetmiyorum artık. bu bekleyişin en önemli yönü, sürekli bir durum olması; düşüncelerimin, hayatımın doğal bir parçası gibi."
      2nerden alinti ? - hermione 30.01.2019 04:03:31 |#3749428
      2kardeşimin hikayesi kitabından yazmış sayın yazar gece fark edemediniz sanırım :) - xedegerveren 30.01.2019 10:03:32 |#3749429
    3. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "lisbon kizlarinin anisina ,onlar bu toprağın çocuklariydi.
    4. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "sevdiğin tek bir şey bile yok." "evet, var. evet, var." "peki, söyle o zaman." "allie'yi seviyorum," dedim. "ve şu an ne yapıyorsam, onu seviyorum. seninle oturmayı, konuşmayı, bu zımbırtıları düşünmeyi, ve..." "allie öldü. bunu hep söylüyorsun! biri ölmüşse filan, cennete gitmişse, artık.." "öldü, biliyorum! bilmediğimi mı sanıyorsun? ama, onu yine de sevebilirim, değil mi? bir insan öldü diye onu sevmekten vazgeçmek zorunda mısın, tanrı aşkına; özellikle de, hayatta olanlardan bin kez daha iyi kalpli bir insansa?" (bkz: the catcher in the rye)
    5. -2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "o gece sekizi on dakika geçe öldü. belki bunları yazıya dökmek onun artık bizi bırakıp gitmesini sağlar. holden'la i̇talya'ya gitti, benimle fransa'ya, belçika'ya, lüksemburg'a ve almanya'nın bir bölümüne geldi. dayanamıyorum. artık gitmeyi bilmeli." (bkz: jerome david salinger) üç öykü kitabından
    6. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "Kalabalık beni sahiden sıktı. Ben ikide birde böyle oluyorum, bazen bütün insanları boyunlarına sarılıp öpecek kadar seviyorum, bazen da hiçbirinin yüzünü görmek istemiyorum. Bu nefret filan değil… İnsanlardan nefret etmeyi düşünmedim bile… Sadece bir yalnızlık ihtiyacı. Öyle günlerim oluyor ki, etrafımdan küçük bir hareket, en hafif bir ses bile istemiyorum. Fakat sonra birdenbire etrafımda bana yakın birilerini arıyorum. Bütün bu beynimde geçenleri teker teker, uzun uzun anlatacak birini. O zaman nasıl hazin bir hal aldığımı tasvir edemezsiniz." Sabahattin Ali/İçimizdeki Şeytan
    7. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Az önce Hakan Yaman’dan Romancı’yı okuyordum ve şöyle bir cümle geçti. ‘İnsan birinin ölebileceğini önceden hissedebiliyor bazen.’ Cümleden etkilendim ve altını çizerken ağlamaya başladım. Çünkü bu hissi yakından tanıyorum. Geçen sene mart ayında anneannem iyice hastalandı, bizde kalıyordu. Gece tek uyuyamıyordu yanında birileri olsun istiyordu. Bu işi genelde ben yapıyordum ve bazen gerçekten geceleri oda değiştirmekten sıkıldığımı hatırlıyorum. Bir gece anneannem çok hastalandı, bende sağlıkçıyım. Doktoruna o saatte soramayacağım için ilaç uygulayamadım. Basında tüm gece oturdum, terini sildim. Ağladım, öptüm. Normalde sert biriydi anneannem öpmeyi öpülmeyi sevmezdi, bizim yüzümüze karşı dilinde çok teşekkür yoktu. O gece ben ona su verdikçe bana defalarca teşekkür etti, helallik istedi. Öptüm doyasıya ve hissettim. Hissettiğim icin rahatlasın diye ilaç uyguladım. Anneannem o sabah hastanelik oldu, ambulans görevlisine geceki durumu söyleyince iyi yapmışsın dediler. Keşke daha evvel yapsaydım diye düşündüm. Bundan bir kaç hafta sonra vefat etti anneannem. Ve o his benimle kaldı. Mekanın cennet olsun anneannem, bir tanem.
    8. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Olur öyle bazen gorsel
    9. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "ben günah işlerken bir dururum, 'ulan bu günah için yanmaya değer mi?' derim. eğer ki, 'bunun için yanılır be gülüm' dersem işlerim o günahı." liseden arkadaşlar /selçuk aydemir